ASİ RUHLAR
“İnsan olan ben değiştirdim her şeyi.”
Güç, değiştirebilmektir. Bugün insana ait en
büyük gücün hayalin peşinden gideceğiz. Hayal, gerçeğin yerine gerçek üstünü
getirebilmektir. Nasıl bir düşünce olmayanın peşinden gidebilir? İnsan nasıl doğaya
aykırıyı yarattı? Doğa insanla savaşı nasıl kaybetti?
Sorulan sorular ve cevaplar, peşinde
koştuğumuz gerçekler. Bizler düşüncelerimizi yalana -olmayana- borçlu hayvanlarız.
Düşüncelerimiz bize ait değiller. Yaratabilmenin gücü olan yalana aitler. İnsan
dışı tüm canlılar için gerçek mutlaktır. Doğa, gerçeğin kendisidir. İnsan için
doğanın kendisi fani ve yalandır. Gerçeğin kendisi dindir.
Din, bir düşünme değil eylemdir. Gerçeği
hayalle insanın merkezine alan bir eylemdir. Dinde düşünme değil harekete geçme
vardır. Dinin öğütlediği tüm gerçekler de yine aynı eylemin sonuçlarıdır. Yaratmanın
sonucu olan insandır. Çünkü din insanı yaratmıştır. Bir hayvana olan bakışın
acizliği de yine bu eylemden kaynaklıdır. İnsanın doğaya olan savaşı gerçeğin
kendisiyle olan sonsuz mücadelesidir. Din insan ilişkisi yeniden doğum gibidir.
Eylem varsa düşünme yoktur. Çünkü düşünmenin kendisi, eylemdir. Düşünce, gerçeklerin
yarattığı gerçeküstüdür. Beynimizde olan biyolojik ve fiziksel eylemlerin
sonuncunda oluşan metafizik olgular bütünüdür. Çünkü olguların kendisi için metafizikten
fazlası kullanılamaz
Girişte bahsettiklerimiz bugün ki
yazımın konusu için düşünce demetimdi. Şimdi konumuz Halil Cibran’ın “Asi Ruhları”.
Asi ruhlar dinin düşünce değil eylem olduğunu benim metaforumla bir kaynak
dosyası. İnsan ve eylem arasında ilişkiyi; iyi ve kötü arasındaki farkı en iyi
anlatan edebi kurgulardan biri. Cibran’ın müthiş derinlikli felsefi konuları
bir edebi kurgunun içinde okura sunmakta ki yeteneği insan olan herkesi
etkiliyor.
Asi ruhlar ölümle yükselirler.
Onlar insanla tanrı arasında; düşünmeyle eylemle yaşarlar. Din eylemdir “Asi
Ruhlar” düşüncedir. Eyleme karşı çıkan her düşünce gibi yok olmuşlardır.
genel hatlarıyla bağlantıları güçlü ve giriş kısmı "güç, değiştirebilmektir" den itibaren akıp giden güzel bir yazı olmuş, ellerinize sağlık.
ReplyDeleteÇok teşekkür ederim yorumlarınız için
DeleteDüşünmede meydana gelen sirkülasyon o hâlde mevcut olanı direkt geliştirir, üzerine ekler ya da çıkarır; mahiyetini kavratır ve bu bağlılık aslında eylemin ta kendisidir.
ReplyDeleteDüşünmede meydana gelen her değişim bir eylemin sonucudur. Nedensellik bu eylemin kendisi ile olan ilişkisini kavramamızı sağlıyor. Ancak düşünme bir eylem olmayan haliyle nedenselliğin kendisi ile çelişik kalıyor bunun neticesinde düşünme eylemlerle ifade ediliyor.
DeleteYorumlarınız için teşekkür ederim:)
Güç, değiştirebilmektir... kaleminize sağlık:)
ReplyDeleteÇok teşekkür ederim :)
Delete