15 ARALIK 2022
15.12.2022
Bir gün gülmek için bir ömür yaşayan insanlar tanıdım. Onların yüzünü tanıdım. Umut kokan bakışlarını gördüm. Onları tanıdım. Bir gün tek bir gün mutlu olmak için bin sene yaşıyordu onlar. Yaşamaktan bıkmıyor boyna yaşıyor ve yaşıyorlardı. Adlarını unuttum çoğunun, bakışları kaldı. Hepsi öldü ama o bakışları hala yaşıyor baska suratlarda. Hala bekliyorlar mutlu olacakları günleri. Metroda tanıdım böyle insanları çokça. Bugün son diyen insanları tanır mısınız? Bugün son bir daha bu metroya binmeceğim. Şu okul bitse de kurtulsam derken, bir anda o suratlarda irkiliyorum. Şu okul bir bitsin!
Okulun ne zaman biteceği belli yani beklenen bir gün, ya öbürü ölümü bekleyen o suratlar; ne zaman geleceği de belli değil ölümün daha fena. Yani hani ben sonumu biliyorum. Ne zaman öleceğim belli diyelim. Ya onlar, onlar bilmiyorlar. Onların adını kimse bilmez. Onların her zaman 4 çocuğu vardır. Mutlu olmayı beklerler. Onları metroda uyuklarken görürsünüz. Önlerinde hep siyah bir çanta vardır. Siyah büyükçene bir sırt çantası. Onların 4 çocuğu vardır, 2 kız 2 erkek 4 çocuk. En büyüğü askerden yeni gelmiştir. Allaha şükürdür. Onları bir tanısanız nefret edersiniz. Kimse sevmez onları, kendi çocukları bile. Çocuklar bilmez onların, kendileri için yaşadığını. Yoksa onları hayata bağlayan tek bir neden yoktur. Onlar vardır. Yarın olmayacaklarını düşünürler. Eve gelip haber izler ya da maç varsa onu izlerler. Her gün aynı kalkıp aynı yatar, koltukta uyuklarlar. Onları kimse sevmez çünkü onlar kendileri dahil kimseye sevgi duyamazlar. Onlar insanı duymaz. Duymadıkları icin cevap vermezler. Onlar sadece Türkiye'de yaşarlar. Bir de geri kalmış bir kaç dünya ülkesinde az sayıda onlar bulunduğu kulaklara çalınmıştır. Ancak en büyük nüfus ülkemizde yayılmıştır. Onlar, onlar olacak çocuklar, ve onlar olma adayı adamlar, bir gün ölecek çok ağlayacaklar. Tek bir bahaneleri vardır yaşamak için cennet. Cennet iyi ki var, zaten onlar için var.
.
.
.
.
.
Bir kuş kondu dama,
Adını bilmeden vurdular kuşu.
Bir ceylan durdu su içmeye pınarda,
Adını duymadan vurdular ceylanı.
Bir kuzu geldi otlamaya,
Adını sormadan kurban ettiler.
Bir kedi miyavladı adama,
Adını bağırarak tekmeledi adam.
Bir sincap çıktı ağaca,
Adını bilmeden ezdiler başını.
Bir hayvan geldi dünyaya öldürdüler.
Hayvanların adı bilinmezdi.
Gözlerini açtıkları her gün bir yaşam mücadelesi onlar için, sonu gelmeyen bir çırpınış…
ReplyDelete