22 ARALIK 2022

22.12.2022
    Koku, insanlığın hazin bir yetenek olarak geliştirdiği acınası bir duyu. Aslında diğer onca fizyolojik duyunun arasında nasılda değersizliğe itiliyor. Koku, bilincin en karanlık yerlerinden tek gülüşün içinden canlanıp sarılıyor yakasına insanın. Kötü kokuların eşlik ettiği hayali kavgalar, kötü insanlar kötü kokar gibi acınası savlar uçuşur kafanda. Kokmak, sen kokuyorsun. Her zaman kokar insan ancak sadece kötü olan kokmak ayırt edilir. Neden?
   Kötü görüntü yalnızdır. Kimsenin fark etmediği uzağında kalmayı seçtiği yalnızlıktır. Çirkinlik öyle değil midir? Çirkinliği yoksayan tüm konuşmaların yanında, insanlık emin çirkinliğin var olduğundan. Kimseler insanların iç güzelliğine bakmıyorlar. Çünkü kimseler genelde güzeller. Ben insanların seslerinde arıyorum güzelliği. Güzel bir ses tüm kusurları örtüyor zihnimde. Aykırı sesler isittiğimde tüm güzellikler kalkıyor gözümün önünden. Çünkü ben konuşarak yaşayan yalın duyguların üzerine geçirdiği bir bedenim. Duyguların ayakta tuttuğu bedenim, yalnızca görünen kimliğim. Konuşana ya da yazana değin görünen şeylerin hiçbiri ben değilim. Ben yalnızca benlik sorunlarımla sekillenen vücudumun kavgalı olduğu ruhum. O yüzden güzelliği yadsımadan söyleyebilirim. En güzel şey, güzel sestir. Kendi sesimle o yüzden kavgalar etmekteyim. Yazdıklarımı farkli seslerde okumak ve bu sesleri insanların nasıl duyacağını hayal etmeye çalışıyorum. Unutulan duyuların arasında yaşamak bu yüzden kiymetlidir benim için. Göz, tek duyusudur yaşayan çoğu insanın. Gözle gördükleri için yalnız, kördürlerdir. Çoğu zaman kapatmalı gözleri, gözlerden uyanmak koklamak, duymak, dokunmak, sezmek gerekli. Görüntü sadece bir taraf insan hayatında, başka  taraflardan bakmaya cesaret etmek gerek. 
    Dokunmak, unutulan hislerden en az deneyimliyor olduğudur insanın. Ne çok dokunduğunu sanıyorsa da insanın teninin her zerresinde hissettiği şeye aşık olmaması ne gariptir. Aşkı ve sevgiyi de bu bütünün evlatları ilan ederim. 
    Hayatı eksik duyularla yaşamamak gerek, dokun, kokla, duy sonra görürsün gerçeği.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Kör oldu en iyi gören adam,
Sağır kesildi en iyi duyan kadın,
Yanık kaldı en iyi hisseden adam,
Kokuyu aldı tanrı en iyi koklayan kadından
Tatsız kaldı en iyi tad alan adam,
Hepsi duyularından oldu
Yaşam, yasamak
Öyle başladı onlar için
Ne kadar iyiyse duyular
O kadar hissiz kalıyor insan

Comments

  1. “En güzel şey, güzel sestir.” Sesine aşık olduğum bir Şair’i o kadar merak ediyorum ki; aynı zamanda da görmek istemiyorum. O ses benim hayal dünyamda çizdiğim bir portrede öylece kalsın istiyorum. Muhteşem bir yazı …

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular Posts