25 ARALIK 2022

25.12.2022
    Bitişi hissedebiliyorum artık. Zamanın kan gibi akıp biteceğini seziyorum. Yıl nasıl da karartılı bir sözcük. Sinsi bir yılan gibi sokuluyor kanına insanın, akan zaman. Şimdilerde biz, sıkılamıyoruz. En son ne vakit sıkıldım, bilmiyorum. Ruhun bir ferahlık için amaçsız anlara muhtaç olduğunun farkındayım. Sıkılmalıyım. Saklambaç oynuyorum kendimle, kendimi bulamıyorum.
 
     Tüm titizliklerimi, günün son anına saklıyorum. Kendimi kendime şikayet ediyorum. Kendimi satırlara şikayet ediyorum. Ben olmak istemiyorum. Ben, yaşıyor olma nezaketini bana gösteren bu vücudun kendisini hak etmiyorum. Herkesten üstün olduğuna inanan insan, en alçak insan gözümde. Düşününce, başka nasıl yazılır onu bilmiyorum sadece. Benimle aynı dil içinde, benden öteye kurulmuş ne çok anlam var degil mi? Keşfedilecek ne çok sancısı var ruhun. Aslında beni yazmaya iten de bu keşif arzusu. Ölümü keşfedecek ve geri dönüp yazabilecek olsam, ölümü tecrübe etmek isterdim her hücremde. Ölüm neden hep bir erkek bedeninde şekil bulmuş. Ölüm meleği, ölüm belki de bir kadın. Benim hayalimde ölüm, dünyanın en güzel kadının kılığında. Öyle siyahlar içinde degil bembeyaz. Sadece beyazlar içinde vücut hatlarını belli eden hafif karartılar var. İnsan kadar aydınlık ölüm. Ölümün neden bu kadar düşmanı var? Doğuma balonlar ve çiçeklerle selam veren insan, ölüme gözyaşı döküyor. Hepimiz öleceğiz bir gün. Ölümün doğmak kadar normal, doğmanın ölüme mecbur olduğunu anlamalıyız. Bedeni almaya gelecek bir ölüm, gitmeden yok olmadan, anlaşılmak gerek sadece. Kendini anlaması insanın, kendine anlaşılır kalabilmesi gerek. 

   Dün ölümle satranç oynadık. Çok güzel gözleri vardı. Gördüğüm en guzel kadındı ölüm. Çok tatlı gülüyor, onunla gelmem için her seyi yapacağını söylüyor. Ölümün karanlığından kaçmak kolaydı. Zor olan bu kadar tatlı bir ölüme rağmen asıl kara, asıl siyah, asıl cellat olan yaşama tutunmak. Asıl zor olan ölmek degil yaşamak.
.
.
.
.
.
.
.
Ne güzel gülüyor adı bilinmez,
Kızıl saçları uzun ince parmakları
Ne güzel bakıyor asla değişmez
Mavi gözleri hala aynı tenin ışıltısı

Bir masal anlatıyor anne çocuğa
Gökten iniyor rapunzelin saçları
Anneye değil yalnız görünüyor çocuğa
Çocuk atıyor elini uzuyor kızıl saçları

Uzakta yaşıyor bir adam
Ormanın içinde bekliyor keşfedilmeyi
Herkesten uzak yaşıyor adam
Çocuk uyanıyor , adam bekliyor keşfedilmeyi

Adam ansızın duru düşünüyor
Masalın içinde yaşayan çocuk muyum
Adam öylece çocuğu düşünüyor
Masal, ben rapunzelin saçları mıyım 




Comments

  1. İnsanın kendini anlamsı mümkün olmadığı için ölümden bu kaçışı, korkusu. Ama fark etmediğimiz şeylerden biri de ölümün bizi anlamlı kıldığı.

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular Posts