Devrimci Petunyalar

Devrimci Petunyalar, Alice Walker
     Amerikan şiirinin en beğendiğim ve en çok eleştirdiğim özelliği sonsuz değişkenliği. Bir yandan da hep ezilene ait oluşu Amerikan edebiyatının içinde en az yer tutan tür olabilir.  Türk şiirine aşık bir insan olarak şiirimizin ekserisinin yüksek zümrenin ancak hayatın her anında var olduğunu bildiğimiz kişilerle şekillenmesinin yanında bu kitabın gerçeği, Amerikan rüyadının altında siyah tenli beyaz insanlar olduğunu gösteriyor. Suyah tenli beyaz insanlar benzetmesi, siyahların bir dönem kadın aktivistler gibi beyaz olma çabalarının ne kadar yaralayıcı olduğu. Kendi ülkem ve edebiyatımla ne kadar gurur duysam az. Bize her ne kadar ırkçı gibi yakıştırmalarda bulunan insanlar görebilsek de toplumun genel ekseriyetinin ırkçılıktan çok uzak konum aldığını görüyorum. Bizdeki sorun ırkçılık değil paracılık olabilir, illa ki bir isim koymak isterseniz. 
    Şiir benim için her zaman bir manifesto olmuştur. Anlatmaya caba gösterir. Anlatır, anlattığı şeyin anlaşılması da umrunda değildir. Alice Walker şiiri, derin bir ic hayuflanma ve geride bırakılmak istenen bir toplumun manifestosu aynı zamandan. İki boyutlu bir yaşamı olan bir topluma üçüncü boyutu anlatmaya, bunu da büyülü kelimeler kullanarak yapıyor.
.
.
.
.
.
.
.
.

"Soru-

Hiç kahverengi
Kız siyah
Babaya beyaz
Bebek
         Götürmüş mü -?"

.
.
.
Ağaçlara 
İşkence yapmaya
Ve yarattıkları ormanı
Kesmeye giriştiklerinde yeniden başla
 
.
.
.
Herkes bir başkasını güneşe çeksin çıkartsın 

Yorumlar

Popüler Yayınlar