10 ŞUBAT 2023
10.02.2023
Sorgulama
sürüyor. Kâğıdın izdüşümünden yansıyan düşüncelerim perhize tutuluyor kabul
görmeden. Uzun bir açlık, bir bakıma ölüm orucu yaşıyor düşünler. Eytişmek
mümkün değil insanlıkla. Sanıyoruz ki
insan adına sıfat olarak yerleştirilen her şeye sahip insanlık. Yaptığımız hata
da insanlığı yekin anlamda makbul görüyle izliyor olmamız. İyi değiliz. İyiliği
bacağından vuranlarız. Sakat bıraktık iyiliği. Hastaneden çıkarken sırtından
bıçakladık. Elimizden geleni yaptık ölsün diye. Yine de bir yolunu bulup zihnin
en ücra köşelerinde vicdan olarak yankılanmayı sürdürdü. Canımızın yanmasından
daha acı duyduk canı yananlar adına. Bitmesi için dua ediyordu yalnızca canı
yanan. Tüm bunlar, bütün bu kâbus sona ersin.
Biteceği
olsun istiyor acıya mahkûm olanlar. Bitmiyorsa da ölüye dizgiler düzüyor korkular.
Ölümle aynı masada bir satranç oynanıyor. Vezir feda ediyor ölüm, kazandım
sanıyorsun ölümü yendim. İki at sıkıştırıyor her yanını bir şah çekesi kalıyor
ölümün. Üç hamlede mat görünüyor. Oyuna hep sen başlarsın. Beyazlar doğar, ölüm
mat eder. Arada yapılan tüm hamleler sonuca şah ve mata giden yolu açıyor
yalnızca. Eller titriyor her hamlede. Karar verilmeli ve mutlak sonla yüzleşilmeli.
Oyun bitince yapılması gereken malum. Zincirle bağlanarak aşacaksın yolları. Her
adımın da bir deprem olacak dünyada.
.
.
.
.
.
.
.
Fısıltı şehrinde yaşanıyor olanlar
Ölümü fısıldıyor, buradalar
Gerçek neyse, gerçek ondan o kadar
uzak
Gerçek neydiyse, yalan ondan o
kadar uzak.
Fısıltı şehrinde eller gökte,
Bir adam bir kadın, şehre girmekte,
ölüm konuşur
Adınızı bahşedin, fısıltıyla
Adımız yok, varsayalım Âdem ve
de Havva
Büyük bir günah işledik, yeni
yuvamız burası
Fısıltı şehri ne günah biliyor
ne sevap
Tanrı fısıltıyı var yaratmış,
varlığını bilmiyor
Tanrı fısıltıyla yaratmış, ol
demiş olmuş.
Ellerini teslim ediyor Âdem ve
Havva
Şehirde kısık bir yankı, zaman
Zaman o gün tik taklıyor.
Arzın merkezinde dev kum saati
tersine dönüyor
Comments
Post a Comment