KEHANET

 
                                                                                                          Kehanet

                                                   


       Bugün kuyunun dibine vardığımız gün çok zor bir yerdeyiz. Bugün bin yıllık bir kehanetin gerçek olduğu insanların insan eti yediği yerdeyiz. Bugün karanlıklar içinde kalışımızın birinci gün dönümü . Bugün adına sefalet değimiz ayrımın insan için yapılmasının olanaksız hale geldiği insan ruhunun sefilleştiği yerdeyiz. Üstüninsan olma çabamız boşuna maymundan gelen insanlar bugün herhangi bir maymundan daha maymun demişti zerdüşt.

      Kehanet gerçek oldu ve insanlık kuyunun dibini gördü. Teknoloji ile insanlaştığımızı düşünürken anladık ki insanlığımız teknolojikleşti . İnsanlığımızda 1 ve 0 ların dünyası gibi ya var ya yok oldu. insanlığı olmayanlar pek ala insan eti yiyebildiler. Karanlık bir zift uğruna yine sıfırlar yok edebildi tüm birleri.

    Din kutsaldır dediler halbuki kutsal olan Tanrıydı. Kimse tanrıyla ilgilenmedi onun yerine din adını verdikleri inançlarına inandılar. Tanrı ise onların inançlarının imgesi haline büründü. Biz karanlık bir yerdeyiz onca ışık sistemkleri onca teknolojimize rağmen karanlığın en koyu karanlık yerindeyiz. Bu karanlığı yalnız okumak aydınlatır bu karanlık cehaletin karanlığıdır. Okumuyor değiliz eskiye nazaran lakin okuduklarımızı kaçımız düşünüyor çok kitap okuyan az düşünmeye başlıyor.

    Düşünmek için okuduğumuz kitapları artık okumak için okuyoruz. Anlamaya çalışmıyoruz çoğumuz. Anlamak ; her şeyin başladığı bizim karanlığımızı aydınlatabilecek insanı var edebilecek tek eylemdir.

    Kehanet yok oluşu öngörürken var etmek yine bizim elimizdedir. Kehanetler her zaman pusula değildir. Yokluktan var edebilme gücümüz varsa tanrıdan miras bir nebze insanlığı var edelim birlikte...

Yorumlar

Popüler Yayınlar