12 ARALIK 2022

 


12.12.2022

            Anlama gelmek istiyorum. Bir anlam perdesinin ardından çıkmak bir mana denizinde ıslanmak istiyorum. Bugüne değin yaşadığım boş hayatın saklandığım duvarın arkasından çıkıp sahnede yanmak istiyorum. Bu bir arzu, bir istek olmasının dışında bir düş aynı zamanda. Düşlerimde gördüğüm bir masal. Tamamlanmış olma arzusu. Bütün cümlelerimin sonunu getirebilmek bilmediğim her şeyi bilebilmek istiyorum. Bir arzu olarak bu peşinden koşma mücadelemin kendisi, ondan kopmak da hayatı yaşamanın kendisi. Hayat her ne kadar arzuların bir parçasıysa, yaşamak o kadar o arzulardan arınmayı gerektiriyor. Yaşamak için tüm arzuların sahteliğinden sıyrılıp gerçeğe uyanmak gerekir. Çünkü arzular gerçek isteklerimiz değildir. Arzular uzun süreli hayallerin insanı hayatta tutmak için büründüğü bir surettir. İnsanın gelecekten hiçbir isteği yoktur esasen. İsteğimiz olmayan geleceğe bir vaattir tüm arzularımız ve hayallerimiz. Günü gelince senden bir şeyler isteyeceğim demenin bir halidir. Çünkü geleceği hayal etmek insan için güçtür. Yarınki mutluluğu düşünmek zorunda olmak hayatta kalmak için mecburi olarak gelişmiş bir eylemdir. İnsanların hedef, hayal gibi kurmaca sıfatlarla seslendikleri yalanlardır bunlar. Kimse hayal kuramaz aslında ama zorunda kalır. Yoksa kendini öldürmek zorunda kalır. Hayatının son gününden bugünü izleyen insan her şeyden pişman olur. Ne yaşadıysa yaşasın hayatta var olduğuna pişman olur. Çünkü hayal kuramamanın sonucudur, var olmak istememek. İnsan kendi hayallerinden sıyrılıp gerçeğe de bu yüzden bürünemez. Hayal kurmak zorundadır çünkü yaşamaktan başka çaresi yoktur. Çok defa intihar etmeyi deneyen herkes bilir ki insanı öldürmek çok zordur. İnsan yaşıyor oluşa mahkûm bir ölümdür. Yaşıyor olmak onun için bir ara geçiş formudur. Doğumundan itibaren tek amacı ölmektir. Ölüm üzerine yaşadığı için en büyük yalansı kurmacalarda ondan sonrası içindir.            

            Sonucu bilinmediği için sonucuyla ilgilenmez insan. Sonucuyla ne kadar bağ kurmadıysa kendisiyle o kadar çok bağ kurmuş haldedir. Bu bağ ölüme bir yakarış gözüyle bakan figürlerin insan için anlamını yaratan olgundur. Bağla ilgilenmeden ölümün kendisinden kopamaz insan. Şiir olur demlenir. İnsan olup yaşayamaz bu hayatı. Hepimiz tüm yaşayanlar eni sonu aynı şeyi istiyoruz. Âşık olmak ve ölmek. Âşık olmak istemediğini söyleyerek bir başka yalan söyleyen insanlar da mevcuttur ancak sayıları az olduğu için pek de bahsetmeye gerek duymuyorum.

            Sevgili günlük, sen var olduğumun kanıtısın. Bütün sözcükler kalemle kurduğum tüm ilişkiler, yaşamın içine düştüğü anlamsızlığa bir anlam yaratma arzumun neticesi. Yazmak zorunda olduğum için yazıyorum. Ölmek zorunda olduğum için öleceğim. Yaşamak zorunda olduğum için yazıyorum. Bana kalsa, bana sorsaydı eğer yaşamaz, yazmaz ve ölmezdim.

 

 

Bir öykü olarak başladı yaşamak,

Karar verildi ışık söndü şiddetli bir sevişmek,

Sabah uyanıldı kimse pişman değildi.

Sonu bilinse herkes pişman olurdu.

Suçlular belliydi, bir kadın bir erkek,

Suç belliydi aşk yalanının üzerinde sevişmek

Suç aleti belliydi kadının rahminde bir meni

Suçsuzluğa doğan tek şeydi çocuk

Ancak doğmak en büyük suçuydu onun

Bir çocuk doğdu bir haykırış

Ağladı, çünkü doğmak onunun suçuydu

Bir zafer kazanmıştı(!)

Zaferi en büyük yenilgisiydi.

 

Doğmuştu çocuk

Artık yaşamak zorundaydı.

Yaşamıştı çocuk

Artık büyümek zorundaydı

Büyümüştü çocuk

Artık sevişmek zorundaydı

Sevişmişti çocuk

Artık yaşlanması gerekti

Yaşlanmıştı çocuk

Artık ölmesi gerekti.

 

Öldü nasıl başladıysa öyle bitti,

Başka seçenek yoktu

Olması gereken oldu

Hikâye bitti

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar