27 OCAK 2023

 

27.01.2023

            İnsan zamansız yaşayabilir mi? Eğer yaşayabilirse neden zamanı icat etmiştir? Sorulması gereken bir soru olduğunu nitelediğim o cüretle de kendime yönelttiğim bu sorular aslında cevap alınabilecek sorular kafilesinde bulunmazlar. Bu soruların sınıfı sizi yeniden soru sorabileceğiniz bir duruma götürebilmektir. Çünkü herkesçe bilinir ki soru sormak sınırlıdır. En keyifli hali cevap alabilmek değil düşünmektir. Çünkü cevap bazen uzun bazı kısa ancak nettir. Cevap verildikten sonra bu süreç bitmiş koltuğa oturulmuş uzun ve rahat bir nefes alınmıştır. Ancak değerli olan sorunun sorulduğu ilk anda başlayan bir istizah arayışıyla gelen tahayyül etme çabasıdır. Bu çaba insanidir. Bu insani yalnızca insanda bulunur diyerek biyolojik bir anlam katmak isteğinden değil felsefi olarak insanın yaratabileceği bir süreç olduğundan böyle bir anlam almıştır.

            Zamanı yaşayabiliyor olmak onu kaybedebiliyor olmak sürecini de beraberinde getirmektedir. Çünkü akıp gidiyor oluşuyla ilgili düşünmeye başlandıkça zihnin gerçek fonksiyonuyla kırılan ölü bir bilinç alanı da var olmuştur. Rüyalar alemi aç parantez uykunun varlığı kapa parantez. Rüyalar alemi söylemi, uykunun bilinç altından devşirdikleri. Bilincin tamamen soyut olarak tanımlanmasından kaynaklanan problemlerdir. Bilinç, metafizik bir olgu değildir. Bilincin fizyolojik bir gerçekliği vardır. Cevaplanması gereken sorular, tüm bilince hakaret etme çabasını, bu bilincin dışarıdan gelen bir savunma mekanizması oluşunu kapsamıyor benim için.

            Bilinç olgu olarak, yaratıldığı yerde durmaktadır ve tüm insanlar bunu tecrübe etme şansına sahip olduklarından tartışmalı bir konuyu da kapsamamaktadır. Felsefi olarak bilincin ne olduğunu tartışmaya açmak bunun üzerine düşünüp yazmak yanlış değildir. Ancak yazılanlar gerçekliğe ulaşamayacak safsatalar olarak kalacaktır benim için. Bunun sebebi bugüne kadar bilinçle ilgili yapılan tüm seküler tartışmalar bir nevi metafiziktir. Freud bilincin altını ve üstünü ayrı ayrı bileştirirken kavram olarak bulduğu psikolojik kaos temelinde metafiziktir. Bunları metafizik yapan onların deneyden bağımsız olması değil belli temellendirmelerden doğmuş olmalarıdır. Modern psikolojinin, nöroloji ilmiyle yakın temasıyla tıpkı Newton’un ardıllarından aldıklarını kullanarak yarattığı fizik bilimi gibi psikoloji bilimi de yaratılacaktır.

            Günü gelip bilincin bir tanımı yapıldığında o zaman hayvanlarda olmadığını iddia ettiğimiz bilinç ve karar verme ayrım yapma süreçlerinin belki hayvanlarda da olduğunu kanıtlayabileceğiz. Sentetik olarak bir bilinç yaratma çabası aslında yapay zekâ kavramıyla beraber karşımıza çıkıyor. Yapay zekâ aslında sentetik entelekt anlamına gelmiyorsa da bunu içerecek geleceği içinde barındırdığını düşünüyorum. Zamanın zamansızlığından çıkan tüm bu tartışmalar bilincin kendi varlığının neticeleri aynı zamanda. Burada yapılan tartışma suni tartışmalar çetesinde yer bulur, tartışmaların yapıldığı ortam yazınımın içinde sadece kendimle yaptığım sohbetten öte değildir. Bilinci anlatmak çok kolaydır. Zira benim tecrübe ettiğim zihni, algıyı ya da bilinci insan genellemesi yaparak herkeste tecelli eden bir olgu olduğunu söyleyebilirim.

            Benim bunu böyle söyleyebiliyor olmam bilincin metafizikte kalmasıyla neticeleniyor. Bilinç herkes için aynı mıdır? Benim bilinç olarak tecrübe ettiğim kavramlar ekseri insanlar için de aynı tecrübeyi kapsıyor mu? Bu soruları cevaplamanın en kolay yolu bilimin nimetlerinde yaşamaktadır. Bilinci metafizik bir olguyla yaratmak yerine fizyolojik olarak bir tanım yaratma olanağı bulduğunda bu sorulara cevap vermek çok daha kolay olacaktır. Ancak buraya kadar söylediklerim de psikolojinin bir düzmece olduğu elbet ki göstermez. Bu genellemeler, genel olarak ele alınan ön kabullerimizin ekseriyeti, bizim için bir düzmece olmamalı. Evet işe yarayan sonuç veren kavramlar olarak karşımızda duruyorlar. Yerlerine daha iyileri koyulana değin olması gereken her bilimin içerdiği gibi mevcudun üzerine koymaktır.

           

.

.

.

.

.

.

Saatleri Ayarlamama Enstitüsü

 

Üç muhalif bir uçakta

Azrail ve şeytan da aynı uçakta

Toplu gensoru taşımacılığı havayolları

 

Yarınlarından bağımsız muhalifler

Azrail canını alacak birinin o belli

Melek iyi birinin yol arkadaşı olarak aramızda

 

Üç muhalif bir uçakta

Uçak gidiyor kimsenin gitmediği bir yere

Biletlerin çoğu satılmamış üç muhalif yan yana

 

Azrail, pilotun canını alacak

Melek muhalifleri koruyor

İçlerinden biri şair bugün yazmış bir şiir

 

Üç muhalif bir uçakta yan yana

Arka koltukta Azrail, ön koltukta melekle

Üç bağımsız muhalif, birisi de yazar

 

Romanı bitmiş daha bugün adı, Melekle Azrail

Üç bağımsız muhalif, biri ressam

Son fırça darbesini vurmuş son tablosuna bugün,

adı ölümden devşirdiklerimiz

 

 

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar