28 OCAK 2023

 

28.01.2023

            Sevgili hâkim,

            Yıllar önce bir imza attınız. O imzanın bugününe evirdiği hayatımı anlatmak zorunluluğunu hissediyorum, size anlatacaklarım bir bakıma benim hayat öyküm. Bu öykünün öncesi hakkında bilgileri beni gördüğünüz ilk gün pembe kılıflı cılız dosyanın içinden okumuşsunuzdur, size okumadıklarınızı anlatmak istiyorum. “28 Ocak 2013” bu tarihin sizin için hiçbir önemi yok sıradan davalardan birinde sıradan olaylardan birinde sadece karar ve imza töreni kalıyordur belki de ertesi gün sıradaki davaya girene değin. O yüzden sayın hâkim yazdıklarım sizin için ne ifade ediyor olursa olsun sonuna kadar okumanızı rica ediyorum sizden. Bugün bu küflü demirlerin arasında geçen onuncu yılım. Nasıl bir suç işlemiş olabilir insan bunu hak etmek için. Benim suçumu hatırlamıyorsunuzdur belki, hatırlatayım. Ben siyasi suçluyum. Suçumun siyasi olduğunu bilmeyen bir suçluyum. 18 yaşında bir çocuk bir eyleme katıldı. Dosyasına terörist yazıldı.

            Hapiste geçen 10 yılın ardından yazdıklarımın bir yalan olmadığını düşüneceğinizi var sayıyorum, yalan söyleyecek gücüm yok artık. Bana sorarsanız hâkim bey, ki sormazsınız; hakimler hapisten seçilmeli. Hapiste avukat çok hiç bilmediğim kadar çok hukukçuyla rastlaştı yolum. Hapis kötü değildir aslında biraz adaletsiz ve kötü insanların yaşadığı bir yerdir ama neticede geçen 10 yılın sonunda insan dışarıdakiler mi daha kötüydü içeridekiler mi bilemiyor. Dünyanın en iyi insanlarıyla tanışırsın, müebbet yatıyor. Dersin kimi öldürdün, çoğu bir kavgada yanlışlıkla istemeden öldürmüştür birini, bazısı sadece kendini savunmak istemiştir. Buraya girmemiş herkes için gerçek suçlular burada sanılır. Aslında gerçek kötüler asıl suçlular da gelir, onlar korunurlar. Onları koruyan bir devletleri vardır. Faili meçhullerin çoğu korunanlar tarafından işlenmiştir. Hiçbir ölünün katili meçhul değildir. Meçhul olan suçlayacak cesareti bulmayan savcılardır çoğu zaman.

            Hâkim bey sizin de bir yerlerden rüşvet alıp almadığınızı bilmiyorum. Adaletle karar vermediğinizi iyi biliyorum. Bu mektubu yazmak için neden 10 yıl beklediğimi düşünüyorsunuz, bu mektup elinize ulaştığında ben çoktan ölmüş olacağım. Yani bu mektubun kim tarafından yollandığını biliyor olacaksınız. Ben bu mektubu benden sonrakiler için yazıyorum. Ben hayatını hapiste geçirmiş bir adamım, yaşadığı şeye hayat diyebilecek birileri bulunursa. Ben hukuk okuyordum sizin gibi olabilmek, ancak sizin gibi kararlar vermemek için.  Hâkim bey! Çocuklarınız olduğunu duydum avukatımdan, 3 çocuk. 67’yi bilir misiniz hâkim bey. 67 saniye için size dava açılabilir yüksek sesle okunan bir dosyada 67 saniyede hayatınız kararabilir.

            Yazdıklarımı bir amaç uğruna yazıyor değilim sadece size “67”yi hatırlatmak istedim o kadar. Saygılar.

Metin Uz

 

.

.

.

.

.

.

.

Öyle güzel ölebilirdim ay ışığı altında

Ben ölmenin sen rengini seçmeseydim

Özür dileyip sarılabilirdin inanırdım

Bir bakıma önemsiz kalırdı tüm yalanların

 

Bana yalan söylediğini itiraf etsen

Bunların hepsi yalandı, yalan söyledim.

Ben yine yalanlara inanır huzurlu uyurdum

Bir yalan söyle son kez sevdiğini söyle

Yorumlar

Popüler Yayınlar