Pek Vakti Kalmadı Tanrının

 



Pek vakti kalmadı tanrının.

Yaratmak zorundaydı insanı
Yarattı.
*
Kimse duymasın diye sessizce yaratıldı evren.
Oysaki duyabilecek bir kulak yaratılmamıştı henüz.
*
Evrelere bölünmüş
Mazinin hiçlikle aynı anda var olması sağlanmıştı.
İnsan yaratıldığı bir dünyada yaşayabilir mi?
Bir yaratıcıya muhtaç olduğunu gördüğü tüm o nesnelerden ne farkı var?
Geçmişiyle karşılaşsa ben senim dese
İnandırabilir mi kendini?
*
Çok sorular sorabilir hepsi yalansız bir yaşam, vaat ediyordur.
Her vaat gibi bunlar da yalandır.
*
Adını bilmediği bir çağda doğdu insan.
Doğmayı hiç istememiş olduğu, varlığını başlatan o ilk ana düşman geçireceği bir yaşama mecbur kalmış haliyle.
Gözleri her zaman karanlık bakıyordu. 
Önceleri göz bile denmezdi.
Adım adım gözleşti.
*
Gözleri açıldı.
Bir evren tanıdı.
Başta karanlık, birkaç pırıltı hepsi o.
Sonra o da evrenleşti.
Zamanla renklendi.
Göz neden açılmıştı.
Gözün açılmasına bir sebep gerekliydi.
*
Tanrı insan görsün diye o renkleri yarattı.
Hiç inanmadı insan o tanrıya.
Zaman geçti tanrı da tanrılaştı.
*
İnsanların kibri hiçbirinin inanmadığı nedenlere tanrı dedi.
Durmadı nedenlere can verdi.
Sonra tanrı zamanla sokaklarda yürür oldu.
Hiç gitmediği binlerce evi oldu tanrının.
*
Hiç bilmediği dillerde binlerce adı oldu tanrının.
Hiç sevmediği adetler onun adına yapıldı.
Tanrının sevmediği insan ondan başkasını sevemez oldu.
Yeni bir tarih anlayışı doğudan doğdu.
İnsanlık tarihi, tanrının tarihi oldu.



Yorumlar

Popüler Yayınlar